Assign modules on offcanvas module position to make them visible in the sidebar.

Our school

trenfrdeitknru
loading...

Sizin İçin Seçtiklerimiz

loading...

Haberler

loading...

Duyurular

loading...

Etkinlikler

loading...



Nüfus:
47.270.000

Yüz Ölçümü: 505.992

Başkent: Madrid

Para Birimi: Euro

Telefon: Ülke kodu: 34, Türkiye 0090 + alan kodu + telefon numarası şeklinde aranır.

Konuşulan Diller: %74 Castilia İspanyolca'sı, Catalan , %7 Galician, %2Basque

Din: %94 Roma Katolikleri, %6 diğer.

Kanada Zaman Dilimi: İspanya’nın zaman dilimi UTC/GMT +1 saat.

Saat Farkı: -1 saat

Uçuş Süresi: İstanbul – Madrid arası 3 saat 50 dakika

Acil Telefonlar: Ambulans, İtfaiye ve Polis Ortak Çağrı Numarası 112.

İspanya ya da resmî adıyla İspanya Krallığı Avrupa'nın güneybatısında, İber Yarımadası'nda yer alan bir Akdeniz ülkesidir. Güneyde ve doğuda Akdeniz'e, kuzeyde ise Atlantik Okyanusu'na kıyısı vardır. Batıda Portekiz, kuzeyde Fransa, Andorra ve güneyde Birleşik Krallığa bağlı Cebelitarık ile komşudur. İspanya toprakları ayrıca Akdeniz'de Balear Adaları, Atlantik Okyanusu'nda Kanarya Adaları'nı ve Kuzey Afrika'da Ceuta ve Melilla adlı iki özerk şehri kapsar. 504.712 km2'lik alanıyla İspanya, Fransa'dan sonra Batı Avrupa'daki ikinci büyük ülkedir. 650 metrelik ortalama yüksekliği ile de İsviçre'den sonra Avrupa'daki ikinci yüksek ülkedir.


İspanya parlamenter demokrasi şeklinde örgütlenmiş bir anayasal monarşi rejimi ile yönetilir. 1986'dan beri Avrupa Birliği'nin 1982'den beri NATO'nun bir üyesidir. İspanya 17 özerk bölgeye ve 2 özerk şehre ayrılmıştır. Ayrıca İspanya'da elli il bulunmaktadır. Yedi özerk bölgenin her biri aynı zamanda bir ildir.


Balear Adaları, Atlantik Okyanusu'ndaki Kanarya Adaları ve Kuzey Afrika kıyılarında bulunan Septe ve Melilla eyaletleri İspanya sınırları dâhilindedir. Fransa sınırlarındaki Llívia şehri de İspanya'ya aittir. Bununla birlikte Fas kıyılarında bulunan Chafarinas Adaları, Peñón de Vélez de la Gomera, Alhucemas, Alborán ve Columbretes Adaları ile Perejil Adası da İspanya'ya aittir.


İspanya Vizesi

İspanya için alınması gereken vize türü Schengen Vizesidir. Yeşil pasaport sahipleri İspanya’ya 90 güne kadar vizesiz giriş yapabilirler.


Çalışma İzni

İspanya’da yabancı öğrencilerin çalışma izni yoktur.


Yaşam Maliyetleri

İspanya’da yaşam masrafları diğer ülkelere göre orta seviyededir. Öğrenci otelleri aylık 500-750 € arasında değişmektedir. Kiralık daireler ise aylık 250-450 € arasında değişir. Konaklama hariç aylık olarak yaşam masrafları ise 300-500 € arasındadır.


İspanya Hava Durumu

Ülkenin genelinde kışlar soğuk, yazlar Sıcak ve kuru geçen bir iklim hâkimdir. Yazın ortalama sıcaklık 25 C°, kışın ise ortalama 9 C°’dir.


İspanya Sağlık Bilgileri

İspanya’ya seyahat edecek öğrenciler Avrupa Birliği ülkelerine giderken mecburi olan 30.000 € teminatlı seyahat sağlık sigortası yaptırmak zorundadırlar. Bunun dışında dileyenler, kapsamlı bir sağlık sigortası yaptırmaktadır. Bu sigorta, İspanya’da iken karşılaşılan sağlık problemleri açısından önemlidir. İspanya’da sağlık giderleri oldukça yüksektir. Bu sebeple sigorta yaptırarak gidilmesi tavsiye edilir.


Popüler Kentler

Madrid, Barcelona, Malaga, Mallorca, Sevilla, Salamanca, Alicante İspanya’nın başlıca şehirleridir

“Madrid”

Madrid dünyanın en önemli kültürel başkentleri arasında bulunan bir şehirdir. Madrid'i Romalılar kurmuştur. Kesin dönem bilinmese de 3. ve 5. yüzyıl arasında olduğu tahmin edilir. Madrid'i 10.yüzyılda Magerit adıyla bir Müslüman Merkezi olarak görürüz. 16.yüzyılda şehir İspanyol İmparatorluğu'nun başkenti olur. Burası 17.yüzyılda Cervantes, Lope de Vega ve Calderon gibi yazarların yaşadığı bir entelektüeller kenti haline gelmiştir. 18.yüzyılda kültür hayatı en üst seviyededir. 1808-1813 yılları arasında Napolyon tarafından ele geçirilen Madrid, yönetimin tekrar İspanya'ya geçmesinin ardından 20.yüzyıla kadar toparlanamamıştır. 1931 yılında kurulmaya çalışılan demokratik rejim 1936 -1939 yılları arasında iç savaşla kesintiye uğramıştır. (Hemingway'in “For whom the bell tolls” – “Çanlar kimin için çalıyor” eseri bu iç savaşı anlatır.) Madrid çevresindeki yerleşimlerle birlikte yaklaşık 3 milyon nüfusu olan bir şehirdir. Deniz seviyesinden 700m yükseklikte bir plato üzerine yaklaşık 8000 km2 üzerine kurulmuştur. Oldukça modern görünüşlü olan bu Avrupa başkentinde, şehir merkezinde özellikle 19.yüzyıla tarihlenen çok sayıda bina yer almaktadır. Şehir merkezinde, şehrin hafızasını koruyan bu tarihi doku, şehir dışına doğru çıkıldıkça yerini düzenli yaşam alanlarına bırakmaktadır.



“Barcelona”

İspanya'yı yakından görmek, Flamenko dansları eşliğinde güzel vakit geçirmek istiyorsanız öncelikli olarak gideceğiniz yer Barcelona olmalıdır. Barcelona İspanya içinde sanki ayrı bir ülkedir. Barcelona şehrinin tarih ile bütünleşmesi ayrı bir heyecan katar gezginlerin turlarına; özellikle Rönesans dönemine ait yapılar insanı büyüler.

Dokuzuncu yüzyılda, İspanya kurulmadan yüzlerce yıl önce Barcelona, Katalan bir asilzade aile tarafından kurulmuştu. Kendi dilleri, gelenekleri ve kültürleri olan bu imparatorluk Sicilya ve Sardunya adalarını da içine alıyordu. 1939'a kadar varlığını sürdüren imparatorluk birinci dünya savaşından sonra egemenliğini kaybetti. İspanya'nın faşist diktatörü Fransico Franco'nun 1975 yılındaki ölümünden sonra, Barcelona İspanya'nın içinde sanki ayrı bir ülke kimliğine büründü... Sardunya halkının dansı özgürlüğün dansı olmuştu artık. Küçük adımlarla birbirine halka olmuş insanların romantik, ritmik, kibar dansı. İsteyen herkesin katılabildiği danslarda her yastan her milliyetten insan görmek olasıdır.

Katalan'ların bayındırlık sürdüğü 1830'lu yıllarda Barri Gotic bölgesinde, ortaçağ sınırlarından ayrılarak yeni Barcelona vizyonuyla zengin kentsoylu bir toplumun ilk tohumları atılmıştı.1950'lili yıllarda ise şehri çevreleyen duvarların birçoğu yıkılarak yerine Ildefons Cerda tarafından eski şehrin etrafına hızla yayılan bitkilerle çevrildi. Gece Barcelona'da gündüz olduğundan çok daha fazla insan görürsünüz. Çünkü İspanyollar gece hayatını çok seviyor. Genellikle arkadaş gruplarıyla ve oldukça geç saatlerde dışarı çıkmayı seviyorlar. Barcelona 'ya gittiğinizde kendinizi sanki İspanya'nın dışında başka bir yere gitmiş zannedersiniz. Bu zengin kültürlerle yoğrulmuş ülke sanki bir açık hava müzesi gibidir. Barcelonalılar kendilerini önce Katalan olarak kabul ederler. Onlar size İspanya kurulmadan önce Katalanya'nın var olduğunu, kendi mutfaklarının, dillerinin, bayraklarının ve kültürlerinin farklı olduğundan söz edeceklerdir. Madrid'den daha kozmopolit, İspanya'dan daha Avrupai olduklarını ifade edeceklerdir. İspanya 'yı bir ülke olarak değil de eyaletlerden oluşan bir birlik olarak görmeyi tercih ederler.

“Malaga”

Emeviler'den kalma kalesi İspanyanın ender bedava gezilebilen tarihi eserlerinden olan, yakınında bulunan Marbella nedeni ile Avrupa jet sosyetesi tarafından en azından havaalanı olarak kullanılan güzel bir liman şehridir. İspanya'nın Akdeniz kıyısından ilerlerken, Catalonia'ya gelmeden, Andalucia'nın (Endülüs) son görülmeye değer, son büyük liman şehridir. Malaga'nın parlak mavi / yeşil Akdeniz manzarası ve sonu gelmeyen sahilleri aklınızın bir yerinde kalır. Pablo Picasso'nun doğum yeri olduğunu söylemekte de fayda var.

“Mallorca”

Menorca, Ibiza, Formantera, Cabrera ve kendisinden oluşan; Valencia 'nın 150km doğusunda bulunan Balear Takımadalarının en büyüğü olan Mallorca'nın nüfusu aşağı yukarı altıyüzbin olup, yarısından fazlasını yabancılar oluşturur. En büyük şehri Palma de Mallorca'dır. Adada eskiden turist görüldüğünde parmakla gösterilirmiş, şimdilerde ise Mallorquin (Mallorcalı) görüldüğünde neredeyse şaşırılmakta. 60x90 km büyüklüğündeki adada 300 yıl boyunca Müslüman Arapların egemenliği sürmüştür. Şu an Araplardan geriye bağlar bahçeler ve kullanılmayan 1-2 hamam dışında hiçbir şey yoktur. Adanın kuzeyi 1350 m'lik Tramuntana dağları ile çevrilidir ve bizim Karadeniz yöresi gibi adanın diğer kısımlarından daha yeşildir. Adanın batısı ise en gelişmiş kısmıdır. Mallorca tüm geçimini turizmle sağlamaktadır. Mallorca'nın en önemli özelliklerinden biri rutubetin azlığı, diğer özelliği ise kumsallarıdır. Özellikle Arenal'de kum pudra gibi çok ince taneli olduğundan kumun arasına hava girmiyor böylece en sıcak havalarda bile öğlen vakti kumda çıplak ayakla yürünebiliniyor. Mallorca'nın güneyi uçsuz bucaksız doğa manzaraları ve küçük köyler keşfetmek isteyenler için önemli bir bölgedir.

“Sevilla”

Emeviler'den kalmasına rağmen oldukça iyi korunmuş Alcazar Sarayı'nın bulunduğu; İspanya'nın en güzel şehirlerinden biridir. Köprüleri, skate parkı, katedrali (ki dünyanın en büyük katedrali olarak Guiness'e girmiştir), insanları ve sokakları ile çok güzel, çok sıcak ve çok İspanyol’dur. İnsanları o kadar içten ve sıcaktır ki sizi tanısınlar ya da tanımasınlar mutlaka selam verirler ve yardımcı olmaya çalışırlar. Ortadan akan nehir şehre ayrı bir hava katar ve Triana'nın gece hayatı gibisi yoktur. Küçük avlularda Flamenko gösterileri yapılır ve siz o ayakların nasıl bu kadar hızlı hareket ettiğine ve gitar çalan ellerin nasıl kaybolduğuna şaşar kalırsınız. Boğa güreşleri ünlüdür. Sangria içilmeden, Paella yenmeden dönülmemelidir. Enteresan bir şekilde gece aydınlatmasın altın sarısıdır bu eşsiz Andalusia şehrinde. Gece köprülere bakarken sanki şehrin üzerinden bir altın yağmuru geçmiş hissine kapılır, ne kadar yeteneksiz olursanız olun kendinizden geçip şiirler yazmaya başlarsınız.


“Salamanca”

Türkiye'nin Eskişehir'ini andıran İspanyol kenti, üniversite şehridir. İspanya'da İspanyolca öğrenmek için ideal şehirlerden biridir. Ufacık bir şehirdir ve daha çok yerli turistlerin tercihidir. İspanya'nın 'world heritage' listesine de girmiştir. Üniversitesinin kuruluşu 1200'lü yıllara kadar gider. Kolomb'un dünya turuna çıkmadan önce üniversitenin kütüphanesinde uzun bir araştırma yaptığı söylenir. Neredeyse tüm şehir kumtaşından yapılmıştır. Bu yüzden gün batımında cephesi güneşe bakan evler altın gibi parlar. Turistik dükkânlar hala dükkânların adlarının boğa kanı ile duvarlara yazılması geleneğini yaşatır. Şehrin pek çok İspanyol şehrinde olduğu gibi büyük kare bir meydanı vardır. Katedralinin girişi restore edilmiştir. Restorasyon sırasında kapının yanındaki sütunlara dondurma yiyen bir aslan ve bir de astronot figürü eklenmiştir. Eski üniversitenin kapısında oyma bir kapı ve bu kapının üzerinde bir sürü kurukafa, abuk sabuk aziz(e), haşmetli yaratıklar vardır. Ama hepsi de çok ciddi ve güzel figürlerdir. Ayrıca dünyanın en eski kütüphanelerinden biri de bu üniversitenin içinde bulunmaktadır ve içeriye özel izinle girilebilmektedir. Kütüphanede Versallius tarafından el yazısıyla yazılmış bir kitap olduğu rivayet ediliyor ki kütüphaneyi korunaklı kalın camların ardından görür görmez bu rivayetin gerçeğe ne kadar yakın olduğunu farkediyorsunuz.


“Alicante”

Akdeniz kıyısında üniversiteli bir İspanyol kentidir. Güzel bir sahile sahip olan, iskelelerin etrafındaki kafeleriyle ve hemen alışabileceğiniz ılık havasıyla huzur veren, caddelerinin bir ucundan baktığınızda hepsi aynı boy ve yükseklikte görünen panjurlu evleriyle ve her daim bakımlı insanlarıyla iç açan, Aspe'siyle ve Villena'sıyla şarap, festival ve tarih kokan şirin bir kenttir. Türkiye'nin Bodrum 'unu anımsatır. İspanya'nın zenginleri yazlık evlerini buraya yaptırmışlar, büyük turistik oteller açılmış, aynı Bodrum gibi beton yığınına dönüşmüş sonunda. Yine de nefis denizi ve doğası ve İspanyol sosyetesiyle İspanyada görülmesi gereken yerlerden biridir. Ayrıca deri endüstrisi sayesinde ayakkabıları ucuz ve kalitelidir. İçerisinde Santa Barbara kalesini de bulunduran kentin kasabalarından biri olan Denia üzerinden de feribotla Ibiza 'ya geçebilirsiniz.


Görülecek Yerler

Puerto del Sol, Palacio Real, Monasterio de las Descalzas Reales, Plaza de la Independencıa, Retiro Park, Grand Via, Plaza de Colon, Plaza de Espana, Plaza Mayor, Prado Museum, Boğa güreşleri İspanya’da görülmesi gereken başlıca yerlerdir.


“Puerto del Sol”

Madrid'e ister yalnız isterse bir gurupla gidin öncelikle bulmanız gereken nokta Puerto del Sol’dur. İspanya'nın resmi olarak merkezi kabul edilen nokta Puerto del Sol 'deki belediye binasının önündedir. Tam karşınızda, biraz dikkatli bakarsanız ağaca dayanmış bir ayı heykeli göreceksiniz ki bu heykel Madrid şehrinin amblemidir. Artık İspanya'nın ortasını bulduğunuza göre bu noktayı kendinize referans kabul edip buradan çeşitli yönlere açılan ana caddeler üzerinde yapacağınız kısa yürüyüşler gün bitiminde şehri tanıyor kılacaktır size. Ama fazla vaktiniz yoksa sadece en popular yerleri gezmek istiyorsanız kolayca elde edebileceğiniz bir şehir planıyla aşağıdaki yerleri ziyaret edebilirsiniz.


“Palacio Real”
18.yüzyılda Bourbon'ların idare binası olarak kullanılmıştır. Calle de Bailen'de, Puerto del Sol'den, Calle Mayor'u izleyerek, cadde bitiminde güneye döndüğünüzde karşınıza çıkmaktadır.


“Monasterio de las Descalzas Reales”

1733 yılında kral V. Felipe tarafından yaptırılmıştır. Calle de Preciaus' üzerinde Puertodel Sol'un en kuzeyindeki ana caddedir.


“Plaza de la Independencia”

Kral III. Charles tarafından şehre giriş kapısı olarak tasarlanıp neo-klasik üslupta yaptırılmıştır. Puerto del Sol'den sol tarafta yürüyüş mesafesindedir.


“Retiro Park”

Alcala Gate'I geçtikten sonar sağ kolda yer alır.12 hektarlık bir alan üzerine kurulmuştur. 17.yüzyılda Retiro Sarayı'nın bir bölümü olarak düzenlenmiştir. İspanya iç savaşı sırasında oldukça hasar görmüşse de park içindeki bitkiler, çeşmeler, havuzlar, anıt ve heykeller ve bahçe düzenlemeleri görülmeye değerdir.


“Grand Via”

Madrid'in tarihi dokusu içine yerleşmiş en popular alışveriş merkezidir.


“Plaza de Colon”

1885 yılında Arturo Melida tarafından düzenlenmiş bir bahçe ve kültür merkezi kompleksidir. Alanın ön tarafında oldukça yükseltilmiş bir kaide üzerinde Columbus keşiflerini İspanyollara sunuyor gibidir.


“Plaza de Espana”

Kentin en yoğun caddelerinden biridir. Resmi binaların birçoğu bu cadde üzerindedir. Ayrıca Cervantes Anıtı da, bu doku içinde yine yel değirmenlerine savaş açmış iki kahramanıyla yer almaktadır.


“Plaza Mayor”

Kare bir avlu etrafında düzenlenmiş 136 binadan oluşur. Mutlaka görün. 1619 yılında krallığa itibar sağlayacak bir alışveriş merkezi olarak inşaa edilmiş. Hala çeşitli dükkân ve atölyelerden oluşan oldukça güzel bir ortamı var. Ayrıca bu açık avluda binada yer alan 437 balkondan da seyredilen boğa güreşi gibi geleneksel oyunların yanı sıra kraliyet ailesine ait düğün törenleri yapılmaktaymış. Bugün de çeşitli yerel festivallerde bu alan kullanılmaktadır. Alanın ortasında Kral III. Philip'in at üzerinde heykeli yer almaktadır.

Plaza Mayor'da vereceğiniz bir kahve molasının ardından Madrid'in 17.yüzyıldaki merkezine doğru ilerleyebilirsiniz. Ayrıca burada şehrin en eski binalarını "Casa de Cisneros"u görebilirsiniz.


“Prado Museum”

18.yüzyılda yapılmış olan bina Neo-Klasik üsluptadır. VII. Ferdinant ve karısının girişimleriyle oluşan koleksiyona ait yaklaşık 300 adet parça ile kurulan müze bugün 7000 civarında eserle dünyanın en önemli Avrupa sanatı koleksiyonlarından birine sahiptir. Romanesk Dönemden günümüze kadar tarihlenen eserler İspanyol sanatçılarına (Velazquez, El Greco, Goya...) ait olduğu gibi Avrupa’nın çeşitli dönemlerde faaliyet göstermiş diğer okullarının da (Bosch, Rubens, Mantegna, Raphael Tintoretto, Tiziano Caravaggio, Botticelli, Dürer, Poussin...) temsilcilerinin uygulamalarını içerir. Eğer plastik sanatlar ilginizi çekiyorsa Prado Müzesine sabah erkenden, hatta kuyruğa girmek için mesai başlamadan (09.00-15.00) gidin. Pazartesi kapalıdır.

İspanya'da 3F'nin (Flamaca, Futbol, Fiesta) ülkenin popüler kültürü içinde önemli bir yeri olduğunu herkes bilir. Flamenko Dansı bugün genellikle turistik bir gösteri niteliğinde olup daha çok akşam saatlerinde organize edilmektedir. Bu konuda bilgiyi en rahat şekilde otel resepsiyonlarından edinebilirsiniz. Madrid'in dünyaca ünlü 2 futbol takımı olan Real Madrid ve Atletico de Madrid takımlarını ise duymayanınız yoktur. Özellikle Barcelona ile olan ezeli rekabet hele de ünlü Bernabeu Stadyumun'daysa.

Boğa güreşleri Madrid'de özellikle Mayıs ayının ortalarından itibaren Calle de Alcala ve Vista alegra Metro istasyonu yakınındaki arenalarda, eğer zevk alıyorsanız, izlenebilir. Buralardan anı olarak alacağınız kılıç, bıçak türü eşyalar dönüşte havalimanında muhtemelen sorun çıkaracaktır.



Nüfus: 
415.654

Yüz Ölçümü: 316

Başkent: Valletta

Para Birimi: Malta Lirası

Telefon: Ülke kodu: 356 Türkiye 0090 + alan kodu + telefon numarası şeklinde aranır.

Konuşulan Diller: Resmi dil Maltaca'dır. Otellerde ve turistik merkezlerde İngilizce, İtalyanca, Fransızca konuşulur.

Din: Roman Katolik %90. Ülkedeki Müslümanların sayısı 14.000 kadardır.

Kanada Zaman Dilimi: Kanada’nın zaman dilimi UTC/GMT -5 saat.

Saat Farkı: 1 saat geridir.

Uçuş Süresi: 2 saat 30 dakika

Acil Telefonlar: Ambulans, İtfaiye ve Polis Ortak Çağrı Numarası 112

Malta, Güney Avrupa'da, Orta Akdeniz'de yer alan, Sicilya'nın güneyindeki adalar devletidir. Malta takımadaları 3 büyük, 2 küçük adadan oluşur. Büyükleri Malta, Gozo ve Comino’dur. Takımadalar arasında en büyüğü olan Malta 237 km², Gozo 68 km² ve Comino 2 km² yüzölçümüne sahiptir.

Malta çok eski devirlerden beri varlığını sürdürmektedir. Eski çağlara ait kalıntılar her sene ziyaretçi akınına uğramaktadır. Malta Adası Kartacalıların, Roma ve Bizanslıların, Arapların istilasına uğramış tarihi açıdan son derece önemli bir yerdir.

Bugün Maltacada geçen Arap kökenli sözcüklerin sebebi Malta'nın uzunca bir süre Arapların egemenliği altında kalmasındandır. Ayrıca Homeros'un kitaplarında peri kızı Kalypso'nun yurdunun Malta olduğu da yazılıdır. Fakat Malta'ya bugünün şeklini verenler, bu yapıları inşa edenler St. John Şövalyeleridir ki; bunlara Malta Şövalyeleri denir. Malta Şövalyelerinin hikâyesine gelince: Osmanlıların her yerden kovaladığı ve en son Rodos Adası'nda da sıkıştırdıkları St. John Şövalyeleri Malta'ya yerleşirler. Fakat Akdeniz'i bir iç deniz haline getirmeyi hedefleyen Osmanlılar burada da peşlerini bırakmayacaktır. Bu nedenle önce Malta'yı sonra Sicilya ve İtalya'yı ele geçirmeyi kafasına koyan Osmanlılar Malta'ya Turgut Reis (Dragut) önderliğinde bir kuşatma düzenlerler. Yıllar boyu Korsika'da kürek mahkûmu olan Turgut Reis'e bu görev verilir ve Malta kuşatılır (1565). Günler süren ve her iki taraftan da çok fazla kayıplar verilen bu kuşatmada tam sonuca ulaşılacakken Fort Saint Elmo Kalesi'nden atılan bir şarapnel parçası Turgut Reis'e isabet eder. Turgut Reis çok ağır yara almıştır ve bu yaraya dayanamayan Turgut Reis (Dragut) bugün Dragut Point (Turgut Reis noktası) adı verilen Sliemma Burnu'nda şehit düşmüştür. Bu olayın Osmanlı Donanması'nda duyulması askerlerin savaşma gücünü kırmış ve nihayetinde bu savaş kaybedilmiştir. Başkomutan Valetta önderliğinde Osmanlı Donanması bozguna uğratılmıştır (1565). Bu savaştan başkomutan Valletta önderliğinde büyük bir zaferle çıkan St. John Şövalyeleri Valletta şehrini inşa ettiler (1566). Bugün Valletta Malta'nın başkenti olup surlarla çevrilidir. Şehrin ortasında bu savaşı anlatan bir müze vardır. Öyle ki Maltalılar'ın her zaman her yerde anlattıkları bir destan halini almıştır ve adı "The Great Siege Of Malta'dır.


Malta Vizesi

Malta Türk öğrencilere, Ocak 2003 tarihinden itibaren vize uygulamaya başlamıştır. Malta için 90 güne kadar eğitimlerde Schengen daha uzun süreli eğitimlerde Malta kendi vizesi ile kalış mümkündür.

Çalışma İzni

Malta'da yabancı öğrencilere çalışma izni yoktur.

Yaşam Maliyetleri

Malta'da yaşam masrafları, diğer Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında makul seviyelerdedir. LM'nin Türk Lirası karşısında çok değerli olması ilk bakışta Malta'nın çok pahalı bir ülke olduğu hissini uyandırabilmektedir. Ancak etiketlerde görülen fiyatlar TL'ye çevrildiği zaman fiyatların sanıldığı kadar pahalı olmadığı görülecektir. Örneğin otobüs bileti 0,85TL, 1 litre su 0,75TL, kola 1,4TL, sandviç ve kola 4 TL, 1 litre süt 1TL’dir. Malta’da bir öğrencinin yaklaşık olarak normal aylık harcamaları 150-200 LM civarındadır.


Malta Hava Durumu

Ülke iklimi, genellikle ılımandır. Yağmur şiddetli yağar ancak çok kısa sürer. Kar, fırtına ve sis ülkede hiç bilinmeyen kavramlardır. Kasımdan Nisana kadar ortalama 14 derecelik kış yaşanır. Mayıstan Ekime kadar ortalama 32 derecelik yaz sıcakları hüküm sürer. En sıcak aylar Temmuz ortasından Eylül ortasına kadardır ancak akşamları nispeten daha serindir. Yağmurlar genelde Kasım - Ocak ayları arasında aralıklarla yağar.



Malta Sağlık Bilgileri

Malta iki genel hastanesi ve sağlık merkezleriyle hizmet vermektedir.  Altı aydan daha az süreli Malta'da kalacak olan Avustralya ve Birleşik Krallık vatandaşları karşılıklı anlaşmalar çerçevesinde ücretsiz sağlık ve hastane hizmetlerinden yararlanmaya hak kazanmışlardır. Ek olarak ziyaretçilere kapsamlı sağlık sigortası yaptırmaları tavsiye edilir. Musluk suyu içmek için güvenlidir. Günlük pastörize sütleri şişelerde veya karton kutularda bulabilirsiniz. Tüm süt ürünlerini rahatlıkla tüketebilirsiniz.

Popüler Kentler

Sliema, St. Julians, St. Paul’s Bay, Valletta Malta’nın başlıca kentleridir.

“Sliema”

Coğrafi ve kültürel yapısıyla, gece ve gündüz hayatıyla Antalya - Kemer'e benzetebileceğimiz Sliema muhteşem doğası ve tarihiyle göz alıcı bir ada kentidir. Akdeniz kültürünün yoğun bir şekilde hissedildiği kentte güler yüzlü ve misafirperver insanlarla iletişim kurmakta zorlanmayacaksınız.

“St. Julians”

St. Julians gece hayatıyla adını duyurmuş bir bölge, sabahlara kadar açık kulüplerin müşterilerinin çoğu dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler. Gece hayatı deyince St. Julians hemen hemen bütün bar ve diskoların bulunduğu yerdir. Bütün Malta Cuma ve cumartesileri St. Julians'a akar. Yaz aylarında sokakta yürüyecek yer bile zor bulursunuz.

“St. Paul’s Bay”

Malta‘nın doğal güzelliklerini sakin bir ortamda görmek ve yaşamak isteyenlerin şehir tercihi St.Paul’s Bay ‘dır. Malta‘yı oluşturan 4 büyük adanın en büyüğünde bulunan St. Paul’s Bay, Malta‘nın başkenti Valetta‘ya 16 km uzaklıktadır.


“Valletta”

Valletta Malta’nın başkentidir. Nüfusu 7650′dir. Şehrin adı, Osmanlı’nın saldırı girişimini geri çeviren Malta Şövalyeleri tarikatının büyük ustası Jean de Valette’dan alındı. Marsamxett ve Grand Harbour (Büyük Liman) adları verilen iki doğal limana sahip Valletta yarımadası aynı zamanda Malta’nın başlıca liman şehridir.

Görülecek Yerler

Paceville, Hypogeum, Grand Master Sarayı, Comino, Gozo adası, Mosta Dome,  Popeye Village-Temel Reis Köyü


“Paceville”

Paceville Spinola Nokta ve Dragonara Noktası, sınırlayan arasında yer alır. Gece kulüpleri, barlar, barlar ve restoranlar ve adada önemli bir gece hayatı merkezidir.

“Hypogeum”

Hypogeum kelimenin tam anlamıyla Yunanca'da "yeraltı" anlamına kadar uzanan bir yeraltı yapısıdır. Aslında bir sığınak olduğu sanılmaktadır. Nekropol olarak tarih öncesi çağlardan kalma 7.000 'den fazla kişinin kalıntıları bulunmuştur.

Hypogeum tarih öncesinde dünyada bilinen tek tapınaktır.1980 yılında UNESCO bu eşsiz yapıyı Dünya Mirası listesine eklemiştir.

“Grand Masters Sarayı”

Grand Masters Sarayı (Castelo), “Eski Şehir”in en yüksek bölgesinde bulunmaktadır. Şövalyeler Dönemi’nden kalma en önemli eserlerden birisidir. Bu tarihi saray, Rodos Şövalyeleri’nin idari merkezi ve aynı zamanda Rodos’a egemen sosyal ve entelektüel sınıfının da merkezi olmuştur. Saray, günümüzde müze olarak halka açık bulunmaktadır. Salonlarında Rodos’un antik ve ortaçağ devirlerine ait arkeolojik eserler yer alır.


“Comino Adası”

Comino, Malta Takımadaları'nın en küçüğüdür. Malta ve Como arasında yer alır. Bu sevimli küçük adada sadece çiftçiler yaşamaktadır. Comino su sporları ve dalış için idealdir. Malta ve Gozo'dan Comino'ya Mart ortalarından Kasım ortalarına kadar düzenli bot seferleri yapılmaktadır.


“Gozo Adası”

Malta‘nın kardeş adası Gozo, Malta‘nın dörtte biri büyüklüğünde. Topraklarının büyük bir kısmında tarım yapılan Gozo, Malta ‘ya kıyasla çok daha sakin bir yer. Victoria Gozo adasının başkenti. Eski adı “Rabat” olan şehrin adı, İngiltere Kraliçesi Victoria’nın tahta çıkışının 25. yılı dolayısıyla (1897) Victoria olarak değiştirilmiş. Surların çevresinde kurulan şehrin meydanında her gün kurulan pazarda çeşitli hediyelikler bulmak mümkün. Surların tepesinden ise bütün Gozo’yu panoramik olarak izleyebilirsiniz.


“Mosta Dome”

Mosta Dome, Dünya’daki 3. büyük kilisedir, bu kilise Mosta şehrindedir, buraya otobüsle ulaşım mümkündür.

“Temel Reis Köyü”

“Temel Reis” olarak tanıdığımız Popeye’ın 1980 yılında çekilen filmine ev sahipliği yapan Popeye Village (Temel Reis Köyü), film çekimi tamamlandıktan sonra, set içerisindeki yapıların korunmasıyla turistik bir cazibe merkezi haline dönüştürülmüş.



Nüfus: 60.720.000

Yüz Ölçümü: 301.230

Başkent: Roma

Para Birimi: Euro

Telefon: Ülke kodu: 39, Türkiye 0090 + alan kodu + telefon numarası şeklinde aranır.

Konuşulan Diller:  İtalyanca (resmi), Almanca, Fransızca, Slovence

Din: Roma Katolikleri, Protestanlar, Museviler, Müslümanlar

İrlanda Zaman Dilimi: İrlanda’nın zaman dilimi UTC/GMT +2 saat.

Saat Farkı: 1 saat geri

Uçuş Süresi: 3 saat

Acil Telefonlar: Ambulans, İtfaiye ve Polis Ortak Çağrı Numarası 118

İtalya'nın çizme şeklindeki yarımadası Alplerden Sicilya'ya kadar 1210 km uzunluğunda ve 170 ila 240 km genişliğindedir. Ülkenin toplam yüzölçümü yaklaşık 300.000 km 2'dir. İtalya, Doğu, Batı ve Güney tarafından Ligure Denizi, Tiren (Tirreno) Denizi, Ionia (İyonya) Denizi ve Adriyatik Denizi ile yaklaşık 7400 km'lik sahil şeridi ile çevrilmiştir. Kuzeydeki Alp Dağları ile kendisine karadan komşu olan ülkeler; Fransa, İsviçre ve Avusturya'dır.

İtalya 20 bölgeden oluşan bir cumhuriyettir. Kuzeyden Güneye bu bölgeler; Valle d'Aosta, Piemonte, Lombardia, Liguria, Veneto, Trentino-Alto Adige, Friuli-Venezia Giulia, Emilia-Romagna, Toscana, Marche, Umbria, Lazio, Abruzzo, Molise, Campania, Apulia, Calabria, Basilicata, Sicilia (Sicilya), Sardenia (Sardunya) olup İtalya'da toplam 109 adet şehir ve kasaba bulunmaktadır.

Yüzölçümünün % 40'ını dağların oluşturmasına ve ovalarının çoğunlukla aşırı ıslak veya kuru olmasına rağmen İtalya,  Batı Avrupa'nın en önemli tarım ürünü üreticilerinden birisidir. 

Dünyaca bir üne sahip İtalyan mutfağının çeşitli örneklerini tatmanın mümkün olduğu ülke çapında hizmet veren uluslararası ün yapmış restoranların yanısıra, daha ekonomik seçenekler ile lezzetli yemeklerin sunulduğu " trattorie " ve " rosticceria " adı ile bilinen küçük lokantaların binlercesi bulunmaktadır. " pizzeria " isimli pizzacılar yine aynı grup içerisinde geç saatlere kadar hizmet vermektedirler.

sahipleri tarafından yapılıp sunulan "ev yemeği" yapan küçük aile restoranları bulunmaktadır.

Golf, yüzme, tenis, denizaltı balıkçılık, yelken, binicilik, kayak, balıkçılık, kürek ve kano, yürüyüş, rüzgârla surf ülkenin her yerinde yapılan sporlardır. Güneş, yüzme ve su sporlarında önemli merkezler; Liguria Rivierası, Venedik'in Lido kasabası, Emilia Romagna'nın Adriyatik sahilleri, Elba adası, Toskana ve Lazio sahilleri, Gargano, Ischia, Capri, Sicilya ve Sardegna adalarıdır. Kış sporları Alpler ve Apeninlerde, özellikle Cortina d'Ampezzo, Sestrière, Courmayeur, Val Gardena Roccaraso, Terminillo (Roma yakınında), ve Sicilya'daki Etna Dağında gerçekleştirilmektedir.

Montecatini Terme, Abano, ve Chianciano gibi yerler özellikle sakin ve dinlendirici bir tatil yapmak isteyenlerin uğrak yerleridir. Ayrıca, Italyan Gölleri, özellikle Como Gölü,  Lago Maggiore ve Garda Gölü, şirin sayfiyelere sahiptir.

«İtalya'nın sihirli büyüsü» ve halkı, gösterecek ve sunacak çok şeyi olan bu neşeli, arkadaş canlısı, coşku dolu, heyecan verici ülkeyi keşfetmek için insanları baştan çıkartmaktadırlar.


İtalya Vizesi

İtalya öğrenci vizesi verilmesinde en önemli konu, İtalya'da bir eğitim kurumundan kabul görmüş olmaktır. Bu yüzden vize başvuru işlemlerine başlayabilmek için İtalya'da eğitim almayı düşünen öğrenciler, öncelikle okul kayıt işlemlerini yaptırıp, okuldan gelecek olan kabul belgelerine sahip olmalıdırlar. 90 güne kadar kalışlarda Schengen vizesi ile eğitim alabilmek mümkündür.

Çalışma İzni

Yabancı öğrenciler çalışma izni olmadan İtalya’da çalışamazlar. Çalışma iznini almak ise kolay değildir. İtalya’ya gitmeden önce Türkiye’de çalışma izni almak ve çalışma izni almak için ise öncelikle iş bulmak gerekir.


Yaşam Maliyetleri

İtalya’da yaşam maliyeti eğitim alacağınız şehre göre değişmektedir. En pahalı şehirleri olan Milano ve Roma ‘da alacağınız eğitim ve getirdiği yaşam maliyetleri daha yüksek olacaktır. Ancak Floransa ve Venedik biraz daha uygundur. Biraz daha ekonomik bir eğitim programı yapan öğrenciler içinse Napoli, Torino gibi şehirler yaşam maliyetlerinin ekonomik olması nedeniyle önerilebilir. Yaşam maliyetiniz tercih edeceğiniz şehre göre değişmekle birlikte aylık 650 € olarak nitelendirilebilir.



İtalya Hava Durumu

Akdeniz ikliminin görüldüğü İtalya'da yazlar sıcak ve kurak, kışlar güneyde ılık, kuzeyde ise soğuk geçmektedir. Yazları gündüz yoğun bir sıcaklık yaşanmasına geceleri hava serin olmaktadır. Bunun yanında Kasım ve Mart ayları arası sık yağışlı geçmektedir. Yazın ortalama sıcaklık 20 C°, kışın ise ortalama sıcaklık 11 Cº’dir.


İtalya Sağlık Bilgileri

Sağlık hizmetleri İtalyan vatandaşları için ücretsizdir. Yabancı öğrenciler ise genellikle İtalya’ya gelmeden kapsamlı bir sağlık sigortası yaptırmaktadır. Böylece oradayken ortaya çıkacak herhangi bir sağlık harcamasını sigortadan karşılatmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliği ülkesi olduğundan, İtalya Schengen vize başvurularında 30.000 € teminatlı seyahat sağlı sigortası yapılması zorunludur.



Popüler Kentler

Roma, Venedik, Milano, Floransa, Calabria


“Roma”

"Hakkında söylenebilecek her şeyin zaten söylenmiş olduğuna" inanılan Roma, sanatın, tarihin ve dinin iç içe geçtiği üç bin yıllık bir kenttir. Tiber Nehri'nin iki yakasına kurulmuş olan Roma, dünya tarihindeki belirleyici rolünü asırlar boyu sürdürdüğünden olsa gerek "dünyanın başkenti" ünvanına lâyık görülmüştür.

Efsaneye göre, kentin tarihi İ.Ö. 753'lere dek uzanıyor. Dişi bir kurtun emzirdiği Romulus ile Remus adlı ikizlerden Romulus, kenti kurar ve surların temellerini, beyaz bir inek ile beyaz bir öküzün çektiği sabanın bıraktığı izle belirler. İkiz kardeşini alaya alan Remus ise bir sıçrayışta sınırı aşar, Romulus da onu öldürür. Böylece, kuruluşuna bile kardeşkanı karışır Roma'nın!

"60 bin kişilik kapasitesi ile Hıristiyanlığın en büyük kilisesi olan San Pietro Kilisesi İ.S. 324 yılına tarihleniyor. Hıristiyan dünyasının en eski, en büyük ve en kutsal kilisesi 12 asır ayakta kalmayı başarmış, ancak Rönesans ile birlikte kilise yerle bir edilip yerine yenisi inşa edilmiş! Rönesans nedeniyle Roma'nın eski heykellerinin başına gelenler daha da dehşet verici! Eski çağlarda yapılmış binlerce heykel Rönesans döneminde kireç yapılmak için yakılmıştır.

Michelangelo ve diğer sanatçılar bu uygulamalardan şikâyetçi olmuşlarsa da kendilerine pek kulak asan olmamıştır. Eski Roma heykellerinin yakılması Rönesanstan çok sonraları da devam etmiştir. San Pietro Kilisesi'nin dev kubbesinin tasarımı Michelangelo'ya aittir.

Aşk Çeşmesi'nin bulunduğu Piazza di Trevi, çağıl çağıl suların aktığı, gece, gündüz tıklım tıklım bir meydandır. 1950'lerde ünlü yönetmen Fellini'nin La Dolce Vita adlı filminde Anita Ekberg ve Marcello Mastroanni'nin bir gece yarısı yıkandığı ünlü çeşmedir.

Trevi Çeşmesi'ne para atıp Roma'ya geri dönme dileğinde bulunanların ardı arkası kesilmez. Çeşme’ye arkalarını dönüp parayı başlarının üzerinden havuza fırlatıverir insanlar. Çeşme başında, şarkı söyleyenler, gitar çalanlar, şarap şişelerini peş peşe devirenler hiç eksik olmaz.

Turist otobüslerinin, çevresine dizildikleri Colosseum'un tarihi iki bin yıl gerilere uzanır. 50 bin seyircilik bu amfitiyatro, Roma'nın sembolü ve en büyük anıtıdır. Roma'nın kuruluşunun bininci yıldönümü nedeniyle İ.S. 249 yılında düzenlenen şenliklerde, işte bu amfitiyatroda yüzlerce hayvan dövüştürülmek suretiyle öldürülmüştür. Filden aslana, kaplandan su aygırına, zebradan zürafaya kadar yüzlerce hayvan Roma'nın bininci yılı şerefine alkışlar arasında parça parça edilmiştir.


 “Venedik”

Venedik, meşhur ressamların evi, bir zamanların güçlü cumhuriyetlerinden birisinin başkenti, kanallar tarafından bölünmüş, su üzerine inşa edilmiş, gondollar ve sarayların rüya şehri. San Marko Katedrali, Çan Kulesi ve Doge Sarayı ile San Marko Meydanı mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. 5.yüzyılda kurulmuş olan Venedik hem Roma'ya, hem de Floransa'ya kıyasla hayli genç bir kent. 1453'te İstanbul'u Osmanlı kuşatmasından kurtarmak için gemi ve asker gönderen ender ülkelerden biridir Venedik. Ancak, Venedik askerleri Osmanlı kuşatmasını kıramamış ve "gittikleri gibi geri gelmişler". Bir farkla ki, Venedik'e geri gelirken Bizans'ın sanat ve kültür adamlarını da yanlarında getirmişler. İşte bu yüzdendir ki, Doğu ve Batı kültürlerinin İstanbul'un fethi neticesinde biraraya geldiği iki kentten biri Floransa ise diğeri de Venedik'tir. 1576'daki feci veba salgınının sona ermesi şerefine her yıl temmuzun üçüncü pazarında dini bir festival düzenleniyor kentte. Dükkânlarda çok sayıda mask satılmasının nedeni de işte bu Venedik Karnavalı. Karnaval geleneğinin temelinde, geçmişte sosyal sınıflar arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralların karnaval sırasında unutulması, yüzüne taktığı maske sayesinde kişinin kimliğini gizleyip gündelik yaşamı dolduran boğucu kurallardan sıyrılması düşüncesi yatıyor. Venedik'i oluşturan 120 minik adacık 400'ü aşkın köprüyle birbirine bağlanmış. Bu adacıkların arasındaki 177 kanal ise rahatlıkla kent caddelerine benzetilebilir. Zaten, kanallardaki gondol trafiğini düzenlemek üzere tıpkı caddelerde olduğu gibi türlü çeşitli trafik levhaları mevcuttur bu su kentinde. Venedik'te en yaygın ulaşım aracı vaporettolar.



Venedik'in "huzur kenti" diye ünlenmesi hiç de boşuna değildir doğrusu. Ne trafik keşmekeşi, ne motor gürültüsü, ne de egzoz zehirlenmesi söz konusudur bu kentte. Venedik'in kalbi, San Marco Kilisesi ile yine aynı azizin adıyla anılan önündeki meydanda atmaktadır. Dünyanın en güzel meydanlarından biri olan San Marco, bir zamanlar ortasından kanal geçen bir çayırmış. Tabii şimdi o çayır gitmiş, dört tarafı binalarla kapalı bir meydan gelmiş yerine. Binalara ek olarak, bir Saat Kulesi ve dev bir Çan Kulesi bulunuyor ünlü meydanda. San Marko ve çevresindeki binalar gotik mimarinin en güzel örneklerinden sayılabilir. Deniz, tarihi boyunca Venedik'e hem zenginlik, hem de felâket getiren bir unsur olmuş. Örneğin, 1966 Kasım’ındaki sel baskınından kentin kurtulabileceğini kimse ummuyormuş. Zaman zaman suyun öylesine yükseldiği oluyor ki, güvercinleriyle anımsadığımız San Marco Meydanı 'nda gondollar yüzmeye başlıyor! Kasım ve nisan ayları arasında kentin belli bölgelerini su basıyor, kimi kez de San Marco Meydanı iki, üç saat süreyle bir metreyi bulan su gölüne dönüşüyor.


“Milano”

Lombardia'nın Göller Bölgesine yakın, Scala Tiyatrosu, beyaz mermerli Katedrali, Sforza Kalesi, Sant'Ambrogio Bazilikası ve Leonardo'nun Son Yemek Sahnesi'nin bulunduğu S. Maria delle Grazie Kilisesi ile İtalya'nın ticaret, endüstri, müzik ve kültürel merkezi.


“Floransa”

Entellektüellerin başkenti. Coğrafi olarak ülkenin yaklaşık tam ortasında, Arno Irmağı ile ikiye ayrılmış, Toskana'nın yuvarlak tepeleri ile çevrili olan Floransa'nın etkisinde kalmamak olanaksızdır. Burası, Michelangelo, Leonardo da Vinci, Dante, Machiavelli, Galileo ve Medici'lerin şehridir. Bankerler ve terziler şehri olan bu küçük şehir, Rönesans'ın doğduğu merkezdir. Floransa, yürüyerek gezilebilir. Ziyaretçiler, 384 basamaklı Santa Maria del Fiore Katedralini mutlaka görmelidirler. Katedral, Yüksek Gotik tonozlu yalın iç bölümü ve çevresindeki yapılar ile bilinmektedir. Giotto tarafından inşa edilmiş Kilisenin çan kulesi, çok renkli mermerlerle yapılmıştır; Romanesk yeşil-ve-beyaz mermerli Vaftizhane, Cennet Kapısı olarak adlandırılan Doğu Kapısı ile meşhurdur.

  1. yüzyıla tarihlenen ve bir kapalı köprü olan Ponte Vecchio Fiorentina'nın sınır taşı konumundadır. Kuyumcu mağazaları 16. yüzyıldan beri köprünün her iki tarafında birer dizi oluşturmaktadırlar. Loggia della Signoria, eski saray ve Uffizi Müzesi ile cevrili Piazza della Signoria, Michelangelo'nun meşhur David (Davut Peygamber) heykelinin (orijinali komşu semtte bulunan Güzel Sanatlar Akademisindedir) de bulunduğu heykellerle donatılmış bir açık hava müzesi gibidir. Michelangelo ile aralarında Galileo'nun da bulunduğu 274 kişinin mezarı Santa Croce Kilisesindedir. Donatello, Giotto, Cimabue ve Brunelleschi tarafından yapılan çalışmaların bulunduğu yaklaşık 135m uzunluğundaki Kilise, Floransa'nın eski mahallelerinden birisinde bulunmaktadır.


“Calabria”

Calabrian kıyısında Capo Vaticano bulunur. Tropea'nın yakınında ve İtalya'nın güneyinde. Calabria denince ilk akla gelen denizcilikle ilgili bir bölgedir. Yarımadaya 800 km sahil şeridi uzanmaktadır. Hemen hemen dağlık bir bölgedir. Akdeniz'in göz kamaştırıcı tertemiz suları gözünüzden kaçmaz ve Capo Vaticano'nun bilinen doğal manzaralı plajı ve harika bir tarihe sahiptir. Tropea en iyi turistlik bilinen kentidir. Capo Vaticano'dan kolaylıkla ulaşabilirsiniz, arkeolojik geçmişini modern-çağ limanı ve deniz kıyısında güzel bahçeli evler sizi etkiler.

Cape bölgesi sörfçüler, denizciler ve dalgıçlar arasında çok meşhurdur. Capo Vaticano'nun hâkim taşlı kayalıklardan muhteşem Tiren denizine görebilirsiniz. Hava şartları uygunsa Sicilya ve Stromboli adasının güzel manzaraları gözükür örneğin Stromboli de aktif olan volkan dağı. Yunanlılar, Romalılar ve hatta Normanlılar buranın güzelliklerinin sayesinde uzun zaman kalmışlar. Bugün yapılan kazılarda eski yerleşim yerleri, tapınak, heykel ve sütunlar harika atmosferin işaretleridir. Arkeolojiyle ilgilenenler için enteresan bir bölgedir.

Görülecek Yerler

Pisa Kulesi, Kolezyum, Etna Yanardağı, La Scala, Roma Forumu, Uffizi, Alfa Romeo Müzesi, Fenice Tiyatrosu, Trevi Çeşmesi, Panteon, Ponte Vecchio, Capitol Tepesi


“Pisa Kulesi”

Pisa Kulesi, İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bir çan kulesidir.


“Kolezyum”

İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan Flavianus Amfitiyatro olarak da bilinen Kolezyum bir arenadır. Usta bir komutan olan Vespasianus tarafından MS 72 yılında yapımına başlanmış ve M.S. 80 yılında Titus döneminde tamamlanmıştır.


“Etna Yanardağı”

Etna Yanardağı, Sicilya'nın doğu kıyısında, Messina ve Catania'ya yakın aktif bir yanardağdır. Avrupa kıtasındaki en yüksek yanardağdır. Şu anki yüksekliği 3.326 m
olmakla beraber, zirvedeki püskürmelerle bu yükseklik zaman zaman değişmektedir.


“La Scala”

La Scala İtalya'nın Milano kentinde bulunan ve dünyanın en tanınan opera binalarından biridir. 3 Ağustos 1778'de Nuovo Regio Ducal Teatro alla Scala adı altında Salieri'nin Europa riconosciuta operası ile açılmıştır.

“Roma Forumu”

Roma Forumu antik Roma'nın geliştiği merkez bölgesidir. Ticaret, iş, fahişelik, ibadet ve adaletin yönetimi burada gerçekleşmekteydi. Burası toplumsal ocağın olduğu yerdi.


“Uffizi”

Uffizi Galerisi, Floransa'daki bir saray ya da palazzo, dünyadaki en eski ve en ünlü sanat müzelerinden biridir. Ünlü Medici ailesinin sanat koleksiyonu sergilenir. İki katlı U şeklindeki müzede, dünyaca ünlü tablolar sergilenmektedir.


“Alfa Romeo Müzesi”

Alfa Romeo Tarih Müzesi, İtalya'nın Milano şehrinde bulunan otomobil müzesidir. 18 Aralık 1976 tarihinde açılmıştır.


“Fenice Tiyatrosu”

Fenice Tiyatrosu İtalya’nın Venedik kentinde bulunan ve İtalya’nın en önemli sayılan opera evlerinden biridir.


“Trevi Çeşmesi”

Trevi Çeşmesi, Roma'da Poli Sarayı'nın bir kenarına Nicolò Salvi tarafından Klasik ve Barok karışımı olarak yapılmış, dünyadaki en ünlü çeşmelerden birisidir.


“Panteon”

Panteon ilk olarak Antik Roma'nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilmiş bir yapıdır. Panteon kavramı bugün içinde meşhur kimselerin gömülü olduğu anıtlar için kullanılır.


“Ponte Vecchio”

Ponte Vecchio, Arno Nehri üzerinde bulunan, Floransa'nın en meşhur köprüsüdür. Nehrin en dar kısmında yer alan Ponte Vecchio 14. yüzyılda tamamlanmıştır. Köprünün üzerinde çok sayıda hediyelik eşya dükkânı vb. diğer küçük dükkânlar bulunmaktadır.


“Capitol Tepesi”

Capitol Tepesi, Roma Forumu ve Campus Martius arasında kalan ve Roma kentinin ünlü yedi tepesinden en yüksek olanı. 16. yüzyılla birlikte, Capitolino Roma diyaleğinde Campidoglio haline gelmiştir.

 



Nüfus: 
30.000.000

Yüz Ölçümü: 9.984.670

Başkent: Ottowa

Para Birimi: Kanada Doları

Telefon: Ülke Kodu 1, Türkiye 0011 + 90 + alan kodu ve telefon numarası ile aranır.

Konuşulan Diller: İngilizce, Fransızca

Din: Kanada'da, diğer çoğu Amerika ülkelerinde olduğu gibi, en yaygın din Hıristiyanlık'tır. En yaygın mezhep, Katolik’tir. Katolikler nüfusun %42'sini oluştururlar. İkinci sırada, %40'lık oran ile Protestanlar gelir.

Kanada Zaman Dilimi: Kanada’nın zaman dilimi UTC/GMT -5 saat.

Saat Farkı: Doğusu 10 saat, batısı 7 saat geri.

Uçuş Süresi: Aktarmalı 10 - 13 saat.

Acil Telefonlar: Ambulans, İtfaiye ve Polis Ortak Çağrı Numarası: 911


Genel Bakış

Kanada'nın başkenti Ottawa'dır. Eski bir Fransız ve İngiliz kolonisi olan Kanada, hem Frankofon, hem de İngiliz Milletler Topluluğuna bağlıdır. Ülke alan bakımından dünyanın en geniş ikinci ülkesidir.

Kanada çağdaş ve teknolojik olarak ilerlemiş bir ülkedir ve fosil yakıt kaynakları, nükleer enerji üretimi ve hidro-elektrik güç üretim imkânları ile enerji bakımından genelde kendine yeterlidir. Ekonomisi geleneksel olarak yüksek miktarlardaki doğal kaynaklarına dayalıdır. Her ne kadar çağdaş Kanada ekonomisi çeşitlenmişse de doğal kaynakların kullanımı halen çoğu bölgesel ekonominin önemli bir parçasıdır.

Güney komşusu A.B.D'nin onda biri nüfusu ile Kanada'nın ekonomik gücünün de onda biri olması beklenirken; gerçekte bu orandan daha fazladır. Ülke coğrafyasının büyük çoğunluğunu göl ve nehirlerden beslenen ormanlar kaplamasına rağmen, bölgede dağlar, ovalar ve hatta küçük bir de çöl mevcuttur.
Batı Kanada, Rocky Mountains (Kayalık Dağlar) ile meşhurken, doğuda ülkenin büyük şehirleri ve en çok ziyaret edilen Niagara Şelalesi yer alır. Kayalık ve buzul kumlu bir alanda kurulu, 2,5 milyar yıllık tarihiyle kadim bir şehir olan Canadian Shield ülkenin kuzeyinde genişçe bir alanı kapsamaktadır. En kuzeyde yer alan Kutup bölgesi yılın büyük bir bölümünde buzlarla kaplıdır. Kanada'nın yerli bitki ve hayvan çeşitleri inanılmaz bir zenginlik gösterir. Ülke, büyük kısmı ormanlarla kaplı sekiz bitki bölgesine sahiptir. En yaygın ağaç türlerinden bazıları ladin, balsam çam, köknar, sedir ve isfendandır. İsfendan, Kanada'nın en meşhur simgelerinden biridir, ülkenin bayrağında bu ağacın yaprağı yer alır.

Kanada Vizesi

6 aya kadar ve 6 aydan uzun süreli olmak üzere iki tip vize başvurusu yapılabilmektedir. Dil okuluna kayıt yaptırarak Kanada öğrenci vizesi başvurusunda bulunacak olan öğrencilerin, Kanada öğrenci vizesi alabilmeleri için öğrenim görecekleri okula haftada en az 20 saat ders alacak şekilde kayıt yaptırmaları gerekmektedir.


Çalışma İzni

Dil eğitimi alan öğrencilere çalışma izni verilmemektedir ancak Co-Op ve Maaşlı Staj programlarına katılan öğrencilere eğitim süreleri bitiminde eğitim aldıkları süre kadar çalışma olanağı sağlanabilmektedir.


Yaşam Maliyetleri

Kanada, Amerika ve İngiltere’ye göre yaşam koşullarının ekonomik açıdan daha uygun olduğu bir ülkedir. Yaşam masrafları seçilen yasam tercihlerine, yaşam bölgelerine göre değişiklik gösterir.  Kanada’da yiyecek içecek ucuz olmasına karşın ev kiraları yüksektir. Oda kiraları Vancouver ve Toronto’da 400 - 1200 Kanada Doları, ev kiraları ise 800 – 2500 Kanada Doları arasındadır.


Kanada Hava Durumu

Kanada dört mevsimi yaşayan bir ülkedir, ancak mevsimlerin başlangıç ve süreleri ülke içerisinde farklılıklar gösterir. İklimi etkileyen en önemli faktör enlemlerdir. Doğal olarak kuzeye gidildikçe sıcaklık düşer, bu durumda en sıcak yerler olan güney bölgelerinin aynı zamanda en kalabalık bölge olması da tesadüf değildir. En çok yağmur kışın yağmasına rağmen hem batı hem doğu kıyıları oldukça nemlidir. Saskatchewan, Manitoba ve doğu Alberta'da kırlar yıl boyunca kurudur. Kanada'da kışlar uzundur. Ülkenin üçte ikisinden daha fazla bir alanda, Ocak ayı sıcaklık ortalaması -18°C'dir. Temmuz ve Ağustos en sıcak aylardır.


Kanada Sağlık Bilgileri

Kanada etkin bir hastane ve tıp hizmetleri portalına sahiptir. Ulusal sağlık sigortası hizmeti eyaletlerin yönetimindedir. Her eyalet kendi sağlık sigorta programını kendisi düzenler. Öğrenciler özel sağlık sigortası yaptırabilecekleri gibi ücretli olarak Kanada’nın sağlık sigortası hizmetlerinden yararlanabilirler. Grip haricinde Kanada'da önemli sağlık riskleri yoktur. Sular hijyeniktir ve her yerde şişe suyu bulmak mümkündür.


Popüler Kentler

Vancouver, Toronto, Hamilton, Calgary, Kanada’nın başlıca şehirleridir.


“Vancouver”

Kanada'nın 3. büyük şehri olan Vancouver, en güzel şehirlerden biridir. Dünyanın her köşesinden gelen insanlarıyla çok kültürlü bir nüfus yapısına sahip olan kent, Kanada'nın en ılıman iklimine sahiptir. British Columbia eyaletinin en büyük kenti olan Vancouver, Kanada'nın güneybatı ucunda yer alır. Washington Eyalet sınırının yaklaşık 40 kilometre kuzeyinde bulunan bu kentin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Okyanus kıyısında olması ve ormanlarla çevrili olması dolayısıyla özellikle hafta sonları aktiviteleri için ideal bir şehirdir. Vancouver, Hollywood ve New York'tan sonra Kuzey Amerika'daki üçüncü film üretim merkezidir. Ayrıca bu şehir ılıman iklimi, dinamik ve kozmopolit yapısıyla eğitim için de ideal bir kenttir.


“Toronto”

Kanada'nın en büyük kenti ve Ontario’nun başkenti olan Toronto, muhafazakâr Victoria geçmişinden sıyrılıp; finansal, ticari ve kültürel alanlarda önemli, kozmopolit bir kent görünümüne kavuşmuştur. 100'den fazla dilin konuşulduğu, 80 etnik grubun yaşadığı Toronto, Kuzey Amerika'nın en yoğun borsasına, yaklaşık 5,000 restorana, kafeler ve alışveriş komplekslerine sahiptir. Kanada Dünyanın yaşanabilecek en iyi ülkesi, Toronto'da en iyi şehri seçilmiştir. Gelişmiş bir ulaşım ağına sahip olan Toronto, Dünyanın en uzun otobanı olan Trans Canada ya da ev sahipliği yapar. Yeraltında alışveriş merkezleri ve metro istasyonları bulunan şehir, son derece güvenli bir yerdir, suç oranı oldukça düşüktür. Toronto gece hayatının ve her türlü çılgınlığın yaşandığı bir şehirdir. Toronto’nun turizm açısından en önemli simgesi CN Tower'dır.


“Hamilton”

Kanada'da imalat sanayinin en gelişmiş olduğu eyalet Ontario olarak bilinir. Ontario gölünün batı kıyısı sanayi üretiminin yoğunlaştığı bölgedir. Ülkenin demir ve çelik merkezi Hamilton'dır.


“Calgary”

Alberta eyaletinde, Rocky Mountains dibine kurulmuş bir şehirdir. Mercer Human Rresource Consulting'in yaptığı araştırmaya göre 2002 yılının en yaşanabilir şehirleri sıralamasında Yokohama, Paris ve Seattle ile 31.’liği paylaşmıştır.


“Victoria Island”

Bu tarihi ve görmüş geçirmiş deniz kenti, "City of Gardens" "Bahçeler Kenti" olarak adlandırılır. Burası, Kanada ve Kuzeydoğu Pasifik'in tatil ve turizm merkezidir. Victoria, Vancouver Adası'nın güney ucunda yer alır ve Kanada'nın en yumuşak iklimli bölgesidir. Eyaletin en güneşli; iklim, çevre ve yaşam tarzı bakımından ülkenin en sakin kesimidir.

Victoria, geniş bir görsel eğlence ve atraksiyon yelpazesine sahiptir: Tropik bahçeler, renkli yeraltı dünyası, yıldızların izlendiği büyük bir teleskop, Olimpik ölçülerde su kayağı imkânı olan bir havuz ve sahil boyu gezinti yapabileceğiniz yerler ziyaretçilerini bekliyor.

Victoria, dünyanın dört bir yanından gelen eşsiz ürünlerin satıldığı bir market durumundadır. Government Street, kentin en meşhur ve popüler alışveriş bölgesidir.


Görülecek Yerler

Niagara Şelalesi, CN Kulesi, Toronto Zoo, Galcier Ulusal Parkı, Banff Ulusal Parkı, Ontario Sanat Galerisi, Chateau Frontenac Kanada’ nın başlıca görülmesi gereken yerleridir.


“Niagara Şelalesi”

Niagara Şelaleleri Kuzey Amerika'nın doğusunda, ABD ile Kanada sınırı arasında, Niagara Nehri'nin üzerinde bulunur. 3 büyük şelaleden oluşur. Horseshoe bunların en büyükleridir. American Falls ve Bridal Veils Fall diğer iki küçük şelalelerdir.

Niagara şelalesi dünyada tek ters akan şelaledir. Şelalenin suyu taşlara çarparak geri gelir. Bu da dünyada eşi benzeri görülmemiş bir durumdur.

Şelalenin Kanada tarafı Amerika tarafına nazaran daha gelişmiştir. Şelale bot turlarıyla ünlüdür.


“CN Kulesi”

Kanada'da yer alan bina Ontario'daki Toronto şehrinde bulunmaktadır ve şehrin simgesi konumundadır. Kanada Ulusal Demiryolu Şirketi tarafından yaptırılmıştır. Kule içerisinde 50'den fazla restorant bulunmaktadır. Ayrıca kule tepesinin zemininin bazı kısımları camla kaplıdır. Buradan ziyaretçiler aşağıya bakabilirler.


“Toronto Zoo”

Toronto Zoo, 15 Ağustos 1974 de 287 hektartarlık alan üzerine kurumuş ve Kanada'nın en büyük eyaletlerinden olan Ontario'nun başkenti Toronto da bulunan dünyanın en kalabalık hayvanat bahçelerindendir. 5000'in üzerinde hayvan türü bulunmaktadır.


“Stanley Park”

Vancouver  şehrinin merkezinde 4.049 metre karelik   bir alanda yer alan parkın yıllık ziyaretçi sayısı 10 milyonu bulmaktadır.  Plajdan akvaryuma, yürüyüş ve koşu parkurlarından dinlence yerlerine çok çeşitli olanaklara sahip park Vancouver’ın en çok ziyaret edilen yeridir.


 “Banff Ulusal Parkı”

Kanada’nın ilk ulusal parkı unvanına sahip olan Banff, 6641 kilometrekarelik alanının her köşesinde değişik mücevherler barındıran harika bir coğrafyadır. Ülkenin batısında, güney-kuzey doğrultusunda uzanan Kayalık Dağları (Rocky Mountains) zinciri eteğindeki Waterton, Kootenay, Yoho, Jasper ve Glacier doğal parkları arasında 1500 kilometreyi aşan yürüyüş rotaları ve doğal güzellikleriyle öne çıkmaktadır.


“Ontario Sanat Galerisi”

Birinci yüzyıldan günümüze kadar uzanan döneme ait, 68000'den fazla sanat eseri bulunur. 45000 metre kare alanıyla geniş bir galeri kabul edilir. İngiliz heykeltıraş Henry Moore'un eserlerinin çoğu burada sergilenir.


“Château Frontenac”

Château Frontenac, büyük bir otel olarak inşa edilen bu görkemli yapı Quebec Şehri'nin en önemli turistik ve de tarihi yapılarından biridir. Canadian Pacific Railway firması için mimar Bruce Price tarafından dizayn edilen yapı 1893 yılında hizmete açılmıştır.



Nüfus: 4.109.086

Yüz Ölçümü: 70.273

Başkent: Dublin

Para Birimi: Euro

Telefon: Ülke kodu 353, Türkiye 0090 + alan kodu + telefon numarası şeklinde aranır.

Konuşulan Diller: Galce ve İngilizce

Din: Roman Katolik %93; Anglikan %3; Bilinmeyen veya Dinsiz %4

İrlanda Zaman Dilimi: İrlanda’nın zaman dilimi UTC/GMT +1 saat.

Saat Farkı: -2 saat 

Uçuş Süresi: İstanbul – Dublin arası 4,5 saat

Acil Telefonlar: Ambulans, İtfaiye ve Polis Ortak Çağrı Numarası 999

İrlanda Vizesi

İrlanda öğrenci vizeleri C ve D eğitim vizeleri olmak üzere 2'ye ayrılır.

  • İrlanda C Eğitim Vizesi: İrlanda’da 90 günden kısa eğitim almayı planlayan öğrenciler içindir. İrlanda'da vizesini uzatmak isteyen C eğitim vizesine sahip öğrencilerden, eğitimlerine düzenli devam ettiklerini ispatlamaları, konakladığı aileden iyi kişilikli olduklarına dair referans almaları ve maddi olanaklarının eğitimlerine devam etmelerine yeterli olduğunu ispat etmeleri gerekir.
  • İrlanda D Eğitim Vizesi: İrlanda’da 90 günden uzun süreli eğitim alacak olan öğrencilere uygulanmaktadır.


Çalışma İzni

Yabancı öğrencilere haftada 20 saate kadar çalışma izni verilmektedir.


Yaşam Maliyetleri

İrlanda’da yaşam masrafları kişisel harcamalara bağlı olarak değişmektedir. Tahmini aylık olarak bir öğrencinin yaşam masrafları 600 – 1000 Euro arasında değişmektedir.


İrlanda Hava Durumu

İrlanda ılıman bir deniz iklimine sahiptir. Yaz ayları serin, kış ayları ise ılıman geçmektedir. Temmuz ayında ortalama sıcaklık 16 derece, ocak ayında ise 7 derecedir. Ayrıca kış ayları ise sisli geçmektedir. Ülkenin yaklaşın yüzde sekseni yılda ortalama 762 ile 1270 mm arasında yağış alır.


İrlanda Sağlık Bilgileri

İrlanda da Avrupa Birliğine üye ülke vatandaşları temel sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabilir. İrlanda ya eğitim için giden ve 1 akademik yıl (en az 9 ay) eğitim alan Türk Vatandaşlarına sağlık hizmeti ücretsizdir. 1 akademik yıldan daha kısa süreli eğitim alacak olan Türk Vatandaşları, sağlık hizmetleri için özel sağlık sigortası yaptırmak zorundadır.


Popüler Kentler


“Dublin”

Dublin İrlanda’nın başlıca şehridir.

Dublin'i ziyaret eden hemen herkesi ilk çarpan şey Liffey Nehri'nin halicinde geniş bir körfezi kucaklamak için uzanan tepelerle çevrili olan konumudur. Şehir, İrlanda'nın batı kıyısının hemen hemen ortalarında 53 derece 23 dakika kuzey enlemi ve 6 derece 9 dakika batı boylamında bulunmaktadır. İrlanda'nın kendisi de oldukça küçük bir ülkedir, en geniş yerinden eni 275 kilometre, en uzun yerinden boyu 486 kilometredir.

Şehir - ve ülke - müzikal başarılarından gurur duyar ve ister pop olsun ister klasik, yaratıcı bir ifade tarzı olarak müzik hem devlet hem de vatandaşlar tarafından teşvik edilir ve cesaretlendirilir.

Şehrin kendine özgü toplumsal ortamı çok farklı tarzlardaki müziğin birlikte yaşamasına olanak vermiştir. Şehir nüfusunun büyük yüzdesi kırsal kesimden gelirken yanlarında zengin bir geleneksel müzik mirası getirmiştir.

Venedik için kanallar neyse Dublin için de barlar odur ve neden şehirle bu kadar özdeşleştiklerini kavramak zor değildir. Bunlar cazibeli ve karakterli yerlerdir. Sıcak ve arkadaş canlısıdırlar. Durgun bir havuz veya gürültülü bir eğlence ortamı olabilirler. İyi kalite yiyecek ve içecek sunarlar.


Görülecek Yerler

Dublin Kalesi, Aviva Stadyumu, CrokePark, Slane Castle, İrlanda Ulusal Kütüphanesi İrlanda’nın görülmesi gereken başlıca yerleridir.


“Dublin Kalesi”

Dublin Kalesi daha eski kalıntıların da bulunduğu 18. Yüzyıl'da yapılmış şık bir saraydır: 1202'de yapılmış orijinal Norman kale 1684'te çıkan bir yangın sonucu büyük ölçüde hasar görmüştür. Bu yer yedi yüzyıl boyunca İrlanda'da İngiliz egemenliğinin merkezi olmuş ve işte bu yerde, eski ana girişte İngiliz hükümdarlar İrlandalı asi liderlerin kafalarını kestirmiştir.


 “Aviva Stadyumu”

Aviva Stadyumu, İrlanda'nın başkenti Dublin'de bulunan çok amaçlı stadyum. UEFA Dublin Arena olarak ifade ederken aynı zamanda yaygın Lansdowne Road olarak bilinir. 2007 yılında yıkılan Lansdowne Road'ın yerine yapılmıştır. 51.700 seyirci kapasiteli olup, ülkenin millî ragbi birliği ve futbol takımlarına ev sahipliği yapmaktadır.


“Croke Park”

Croke Park, Dublin'de bulunan ve İrlanda'nın en büyük spor kuruluşu Kelt Atletizm Federasyonunun genel merkezinin bulunduğu stadyumdur. Şehir merkezine çok yakın olan stadyum çoğunlukla GAA oyunları için kullanılmaktadır.


“Slane Castle”

Slane Castle İrlanda, County Meath'deki Slane köyünde bulunan bir kaledir. Kale 1700'lerden beri The Conyngham Marquessate'in aile evidir ve düzenli olarak kale zemininde müzik konserleri verilmektedir.


“İrlanda Ulusal Kütüphanesi”

İrlanda Ulusal Kütüphanesi, İrlanda'nın başkenti Dublin'deki ulusal kütüphanedir. Thomas Newenham Deane tarafından tasarlanmış bir binada yer alır. 1877 yılında kurulmuştur.

Partner Ortaklarımız

Okul Akreditasyonlarımız

Back to top